Hatay Havaalanı’nın Amik Gölü'nden taşınması için kampanya başlatıldı.
‘Her yıl su baskını olan Hatay Havaalanı Amik Gölü'nden taşınsın’ diyen Hatay Tabiatı Koruma Derneği, change.org/hatayhavaalani adresinde bir imza kampanyası başlattı. “Kurutulan Amik Gölü'nün en derin yerine yapılan ve her yıl su baskınlarına uğrayan, 6 Şubat depremlerinde de büyük hasar gören Hatay Havalimanı’nın yine aynı yere yapılması planlanıyor. Burası aynı zamanda kuşların göç yolu üzerinde ve hem kuşlara zarar veriyor, hem de uçaklar için risk oluşturuyor. Hatay Havalimanı'nın mevcut konumu, havalimanının ekolojik ve çevresel etkileri nedeniyle yetiştirilen tarımsal ürünlerin sağlığı açısından da uygun değil,” açıklamasında bulunan dernek, Amik Gölü’nde neden havalimanı olmaması gerektiğini detaylı bir şekilde kampanya metninde anlatıyor. Hatay ilinin hava ulaşımına ihtiyacı olduğunu, ancak havalimanının mevcut yere yeniden inşasını doğru bulmadıklarını ve onaylamadıklarını vurgulayan dernek, mevcut yerin başka amaçlarla da kullanılmasına karşı olduklarını, buranın yeniden Amik Gölü olarak ekosisteme ve çevreye faydasının daha fazla olacağına inandıklarını belirtiyor. Kampanya change.org/hatayhavaalani adresinde.
“Taş Ocağı istemiyoruz”
Kastamonu İnebolu Çiçekyazı Köyü ile Küre Ersizler Köyü arasına açılmak istenen taş ocağına karşı çıkan İnebolu Çevre Platformu, change.org/inebolumaden adresinde imza kampanyası başlattı. Taş ocağı açılırsa evlere 320 metre mesafede patlatma ile üretim yapılacağından evlerine kaya düşebileceğini, bu nedenle can ve mal güvenliklerinin ortadan kalkacağını; çalışma sırasında tozdan sebze meyve yetişmeyeceği gibi hayvancılık ve arıcılığın da yok olacağını; toz nedeniyle insan ve hayvanların sağlığının tehlikeye gireceğini; çevre köyler ile İnebolu ve Küre’nin su kaynaklarının yok olacağını ve orman alanı olduğundan binlerce ağacın kesileceğini vurgulayan dernek, “Taş Ocağı istemiyoruz. Bizim köyümüzden başka gidecek yerimiz yok. Lütfen imzanızla bize destek olur musunuz?” diyor change.org/inebolumaden adresinde.
Çimento fabrikasına iptal kararı
‘Deştin Çayı özgür akacak’ diyen 60 sivil toplum örgütünün change.org/CimentoFabrikasinaHayir adresinde yürüttüğü kampanyaya dair güzel bir gelişme yaşandı. Bakanlığın Deştin’de yapılması planlanan entegre çimento fabrikasına verdiği Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu raporuna mahkeme tarafından iptal kararı verildi. Muğla'nın Yatağan ilçesindeki Deştin mahallesinde kurulmak istenen çimento fabrikasının inşaatına karşı köylüler yıllardır mücadelelerine devam ediyorlardı. “Çimento fabrikaları hem yüksek karbon ayak izi hem hammadde ocakları, kırma ve öğütme tesisleriyle, hem fosil yakıt kullanarak yapılan klinker/çimento üretim teknikleriyle havayı, suyu, toprağı kirleten en önemli kirletici tesislerden biri. Karbon nötr bir dünyada yeni çimento fabrikaları azaltılmalı, alternatif teknolojilere yönelim sağlanmalı,” diyen Deştinlilerin mücadeleleri sonuç verdi ve ÇED raporu iptal edildi. Muğla Çevre Platformu Eş Sözcüsü Haluk Özsoy, “Beklediğimiz bir sonuçtu. Ancak mahkeme bu kararı çok geciktirdi ve hatta çok geç verdi. Köylüler örgütlü ve birlikte hareket ediyorlar. Kazandık ama daha dağılmıyoruz. 1/100.000 ölçekli planlarda söz konusu bölge sanayi bölgesi olarak işaretlenmiş durumda. O planları iptal ettirene kadar mücadeleyi bırakmayacağız," diyor. Kampanya change.org/CimentoFabrikasinaHayir adresinde.
“MEB iklim krizini müfredata ekleme sözünü tutmalı”
Genç iklim aktivisti radyomuz programcılarından Atlas Saraffoğlu, change.org/okuldaiklimegitimi adresinde ‘MEB iklim krizini müfredata ekleme sözünü tutmalı’ talebiyle imza kampanyası başlattı. “2021 yılının ortalarında change.org üzerinden Youth For Climate Türkiye olarak İklim Krizinin Müfredata Eklenmesi için change.org/okuldaiklimegitimi adresinde bir kampanya başlatmıştık. 11 Ocak 2022’de ise Milli Eğitim Bakanlığı, iklim değişikliğinin çevre eğitimi müfredatına seçmeli olarak eklendiği haberini vermişti. Ancak ne yazık ki bunun uygulanmadığını görüyorum. Üzerinden geçen bir eğitim yılı içinde eğitim sisteminde, iklim krizinin ne olduğunu, nedenlerini, iklim krizine karşı nasıl mücadele edeceğimizi, iklim krizine karşı çözüm olarak karbonsuz bir yaşama geçişin nasıl mümkün olabileceğini bilmek, öğrenmek isteyen on binlerce kişinin talebinin nasıl uygulandığını takip etmek için bu kampanyayı başlatıyorum,” açıklamasında bulunan kampanyacı, iklim kriziyle mücadele etmek için bu konuya yönelik farkındalığın erken yaşlarda oluşturulmasının çok önemli olduğunu vurguladı. İklim ve çevre dersleri pilot ve seçmeli uygulama olmaktan çıkmalı ve müfredata ana ders olarak eklenmeli ve yaygınlaştırılmalı talebinde bulunan Atlas Sarrafoğlu ayrıca Milli Eğitim Bakanlığından, “İklim ve çevre dersleri bugüne kadar kaç okulda başladı? Kaç öğrenciye ders verildi? Kaç öğretmen bu konuda gerekli eğitimi aldı?” sorularına yanıt bekliyor Atlas ve kampanyası change.org/okuldaiklimegitimi adresinde.